Ela
New member
2024 Hibe Desteği Var mı? Eleştirel Bir Bakış
Merhaba arkadaşlar,
Geçen gün bir arkadaşım yeni iş kurmak için devlet desteklerini araştırıyordu, sohbet arasında “2024’te hibe desteği var mı?” diye sordu. İşte o anda fark ettim ki bu mesele sadece girişimcilerin değil, çiftçiden sanatçıya kadar herkesin kafasında dolaşan ortak bir soru. Hibe desteği kulağa umut verici geliyor ama işin gerçeği, bu desteklerin erişilebilirliği ve etkisi o kadar da net değil. Bugün bu konuyu biraz eleştirel bir açıdan tartışmaya açmak istiyorum.
Hibe Desteklerinin Genel Çerçevesi
Türkiye’de hibe destekleri uzun yıllardır farklı kurumlar aracılığıyla dağıtılıyor: KOSGEB, Tarım ve Orman Bakanlığı, TÜBİTAK, kalkınma ajansları gibi kurumlar girişimcilere, çiftçilere, araştırmacılara belirli programlarla destek sağlıyor. 2024 için de duyurular yapılıyor; örneğin KOSGEB’in Ar-Ge ve girişimcilik projelerine destekleri, Tarım Bakanlığı’nın kırsal kalkınma hibeleri, AB fonlarının Türkiye’ye aktarılan kısımları hâlâ gündemde. Ancak sorun şu ki, bu hibeler çoğu zaman ulaşılması zor, bürokratik engellerle dolu ve eşit dağıtılmıyor.
Stratejik Bakış: Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı
Birçok erkek için konuya stratejik açıdan bakmak daha doğal. Onlar daha çok şu sorulara odaklanıyor:
- Bu hibeler gerçekten ekonomiye katkı sağlıyor mu?
- Alınan destekler kalıcı bir üretim ya da istihdam yaratıyor mu?
- Başvuruda şeffaflık var mı, yoksa torpil ve bağlantılar mı daha etkili?
Gerçekçi olmak gerekirse, Türkiye’de hibe desteklerinin çoğu “proje yazabilme” yeteneğiyle sınırlı kalıyor. Yani gerçekten üretim yapmak isteyen, ancak proje yazmayı bilmeyen girişimciler çoğu zaman sistemin dışında kalıyor. Stratejik düşünenler bu noktada, “desteği dağıtıyorsanız, bunun sonucunu ölçmek zorundasınız” diyor. Mesela verilen hibelerden sonra 3 yıl içinde işletmelerin kaçı hâlâ ayakta kalıyor? Bu veriler çoğu zaman kamuoyuyla paylaşılmıyor.
Empatik Bakış: Kadınların İlişki Odaklı Yaklaşımı
Kadınlar ise bu konuyu daha çok insan hikâyeleri üzerinden yorumluyor. Örneğin kırsalda küçük bir atölye kurmak isteyen bir kadının, gerekli evrakları toplayamadığı için destekten yararlanamaması sık rastlanan bir durum. Bürokrasi, teknik dil, prosedürler, çoğu zaman hibe desteğini ulaşılmaz kılıyor.
Birçok kadın girişimci, “destekler sadece kâğıt üstünde var” diye şikâyet ediyor. Asıl sorun, desteklerin sadece verilmesi değil, aynı zamanda ulaşılabilir olması. Empati kurduğumuzda görüyoruz ki, bir girişimcinin yoluna devam edebilmesi için sadece para değil, aynı zamanda rehberlik, danışmanlık ve moral desteği de gerekiyor. Ama sistem daha çok “proje ver, paranı al” mantığıyla işliyor. Bu da hibelerin gerçek etkisini sınırlıyor.
2024’te Hibe Desteklerinin Geleceği
2024 için açıklanan hibe programlarına baktığımızda, yine tarım, teknoloji ve kadın girişimciliği ön planda. Ancak eleştirel gözle bakınca şunu fark ediyoruz: Programların çoğu kapsayıcı değil. Mesela teknoloji odaklı desteklerde kırsalda yaşayanların şansı düşük. Tarım hibelerinde ise küçük üreticilerin elenmesi kolay, çünkü çoğu büyük işletmeye yöneliyor.
Bu noktada şu soruları sormak gerekiyor:
- Hibeler gerçekten üretimi artıracak kişilere mi gidiyor, yoksa sadece raporlarla işi götürenlere mi?
- Bürokratik yük azaltılmazsa, küçük girişimcilerin sisteme dahil olma şansı var mı?
- 2024’te açıklanan destekler gerçekten “yenilikçi” mi, yoksa eski programların yeni paketlerle sunulmuş hali mi?
Gerçek Hayattan Örnekler
- İstanbul’da bir yazılım girişimi, KOSGEB desteğiyle hızlıca büyüyor. Ama aynı destek, Kars’taki küçük bir girişimciye neredeyse ulaşmıyor.
- Tarım hibesi almak isteyen bir çiftçi, evrakları yetiştiremediği için programdan faydalanamıyor.
- Kadın kooperatifleri için açılan destek çağrıları, çoğunlukla duyurulmadığı için hedef kitleye ulaşmıyor.
Bu örnekler bize şunu gösteriyor: Hibe desteği sadece kâğıt üstünde var oldukça toplumun geniş kesimlerine faydası sınırlı kalıyor.
Tartışmaya Açık Sorular
- Sizce 2024 hibeleri gerçekten küçük girişimcileri destekleyebilecek mi, yoksa yine büyüklerin avantajına mı çalışacak?
- Hibe desteği almak için bürokratik engellerin azaltılması sizce mümkün mü?
- Bir hibeyi sadece “para” olarak görmek yeterli mi, yoksa eğitim ve danışmanlık da paketin ayrılmaz parçası olmalı mı?
- Sizce devlet hibeleri gerçekten “adil” dağıtıyor mu, yoksa bağlantısı olanlar mı öne çıkıyor?
Sonuç
2024 için hibe destekleri var, evet. Ama asıl mesele bunların nasıl dağıtıldığı ve kimlerin yararlandığı. Erkeklerin stratejik bakışı bize sistemin verimliliğini sorgulatıyor; kadınların empatik yaklaşımı ise desteğe ulaşamayanların yaşadığı sıkıntıları görünür kılıyor. Eleştirel olarak bakıldığında, hibelerin varlığı tek başına yeterli değil. Gerçek etki, bu desteklerin adil, ulaşılabilir ve sürdürülebilir olmasında yatıyor.
Şimdi sözü size bırakıyorum: Sizce 2024’te açıklanan hibeler gerçekten hayatımızda fark yaratacak mı, yoksa yine “kağıt üstünde kalan” bir destek paketi mi olacak?
Merhaba arkadaşlar,
Geçen gün bir arkadaşım yeni iş kurmak için devlet desteklerini araştırıyordu, sohbet arasında “2024’te hibe desteği var mı?” diye sordu. İşte o anda fark ettim ki bu mesele sadece girişimcilerin değil, çiftçiden sanatçıya kadar herkesin kafasında dolaşan ortak bir soru. Hibe desteği kulağa umut verici geliyor ama işin gerçeği, bu desteklerin erişilebilirliği ve etkisi o kadar da net değil. Bugün bu konuyu biraz eleştirel bir açıdan tartışmaya açmak istiyorum.
Hibe Desteklerinin Genel Çerçevesi
Türkiye’de hibe destekleri uzun yıllardır farklı kurumlar aracılığıyla dağıtılıyor: KOSGEB, Tarım ve Orman Bakanlığı, TÜBİTAK, kalkınma ajansları gibi kurumlar girişimcilere, çiftçilere, araştırmacılara belirli programlarla destek sağlıyor. 2024 için de duyurular yapılıyor; örneğin KOSGEB’in Ar-Ge ve girişimcilik projelerine destekleri, Tarım Bakanlığı’nın kırsal kalkınma hibeleri, AB fonlarının Türkiye’ye aktarılan kısımları hâlâ gündemde. Ancak sorun şu ki, bu hibeler çoğu zaman ulaşılması zor, bürokratik engellerle dolu ve eşit dağıtılmıyor.
Stratejik Bakış: Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı
Birçok erkek için konuya stratejik açıdan bakmak daha doğal. Onlar daha çok şu sorulara odaklanıyor:
- Bu hibeler gerçekten ekonomiye katkı sağlıyor mu?
- Alınan destekler kalıcı bir üretim ya da istihdam yaratıyor mu?
- Başvuruda şeffaflık var mı, yoksa torpil ve bağlantılar mı daha etkili?
Gerçekçi olmak gerekirse, Türkiye’de hibe desteklerinin çoğu “proje yazabilme” yeteneğiyle sınırlı kalıyor. Yani gerçekten üretim yapmak isteyen, ancak proje yazmayı bilmeyen girişimciler çoğu zaman sistemin dışında kalıyor. Stratejik düşünenler bu noktada, “desteği dağıtıyorsanız, bunun sonucunu ölçmek zorundasınız” diyor. Mesela verilen hibelerden sonra 3 yıl içinde işletmelerin kaçı hâlâ ayakta kalıyor? Bu veriler çoğu zaman kamuoyuyla paylaşılmıyor.
Empatik Bakış: Kadınların İlişki Odaklı Yaklaşımı
Kadınlar ise bu konuyu daha çok insan hikâyeleri üzerinden yorumluyor. Örneğin kırsalda küçük bir atölye kurmak isteyen bir kadının, gerekli evrakları toplayamadığı için destekten yararlanamaması sık rastlanan bir durum. Bürokrasi, teknik dil, prosedürler, çoğu zaman hibe desteğini ulaşılmaz kılıyor.
Birçok kadın girişimci, “destekler sadece kâğıt üstünde var” diye şikâyet ediyor. Asıl sorun, desteklerin sadece verilmesi değil, aynı zamanda ulaşılabilir olması. Empati kurduğumuzda görüyoruz ki, bir girişimcinin yoluna devam edebilmesi için sadece para değil, aynı zamanda rehberlik, danışmanlık ve moral desteği de gerekiyor. Ama sistem daha çok “proje ver, paranı al” mantığıyla işliyor. Bu da hibelerin gerçek etkisini sınırlıyor.
2024’te Hibe Desteklerinin Geleceği
2024 için açıklanan hibe programlarına baktığımızda, yine tarım, teknoloji ve kadın girişimciliği ön planda. Ancak eleştirel gözle bakınca şunu fark ediyoruz: Programların çoğu kapsayıcı değil. Mesela teknoloji odaklı desteklerde kırsalda yaşayanların şansı düşük. Tarım hibelerinde ise küçük üreticilerin elenmesi kolay, çünkü çoğu büyük işletmeye yöneliyor.
Bu noktada şu soruları sormak gerekiyor:
- Hibeler gerçekten üretimi artıracak kişilere mi gidiyor, yoksa sadece raporlarla işi götürenlere mi?
- Bürokratik yük azaltılmazsa, küçük girişimcilerin sisteme dahil olma şansı var mı?
- 2024’te açıklanan destekler gerçekten “yenilikçi” mi, yoksa eski programların yeni paketlerle sunulmuş hali mi?
Gerçek Hayattan Örnekler
- İstanbul’da bir yazılım girişimi, KOSGEB desteğiyle hızlıca büyüyor. Ama aynı destek, Kars’taki küçük bir girişimciye neredeyse ulaşmıyor.
- Tarım hibesi almak isteyen bir çiftçi, evrakları yetiştiremediği için programdan faydalanamıyor.
- Kadın kooperatifleri için açılan destek çağrıları, çoğunlukla duyurulmadığı için hedef kitleye ulaşmıyor.
Bu örnekler bize şunu gösteriyor: Hibe desteği sadece kâğıt üstünde var oldukça toplumun geniş kesimlerine faydası sınırlı kalıyor.
Tartışmaya Açık Sorular
- Sizce 2024 hibeleri gerçekten küçük girişimcileri destekleyebilecek mi, yoksa yine büyüklerin avantajına mı çalışacak?
- Hibe desteği almak için bürokratik engellerin azaltılması sizce mümkün mü?
- Bir hibeyi sadece “para” olarak görmek yeterli mi, yoksa eğitim ve danışmanlık da paketin ayrılmaz parçası olmalı mı?
- Sizce devlet hibeleri gerçekten “adil” dağıtıyor mu, yoksa bağlantısı olanlar mı öne çıkıyor?
Sonuç
2024 için hibe destekleri var, evet. Ama asıl mesele bunların nasıl dağıtıldığı ve kimlerin yararlandığı. Erkeklerin stratejik bakışı bize sistemin verimliliğini sorgulatıyor; kadınların empatik yaklaşımı ise desteğe ulaşamayanların yaşadığı sıkıntıları görünür kılıyor. Eleştirel olarak bakıldığında, hibelerin varlığı tek başına yeterli değil. Gerçek etki, bu desteklerin adil, ulaşılabilir ve sürdürülebilir olmasında yatıyor.
Şimdi sözü size bırakıyorum: Sizce 2024’te açıklanan hibeler gerçekten hayatımızda fark yaratacak mı, yoksa yine “kağıt üstünde kalan” bir destek paketi mi olacak?