Sezonun oyun rehberi – Kültür Sanat Haberleri

feateous

New member
Sezonun oyun rehberi – Kültür Sanat Haberleri07.10.2022 15:22
Haber Kaynağı: Betül Memiş / Cnnturk.com




“Bizler kendi kendimizi yapmayız. Kendimizi yaşananları yoluyla yeniden yapamayız. Benim yaşananları tiyatromun düştüğü yanılgı buydu. Biz kendi kendini kuran varlıklar değiliz. Tarihin devasa hareketi kurar bizi, yerde hareketin yetişkin ölçüde hareketsiz sonuçlarından ibaretiz. Muhtelif gölge-olaylarız. Nedenini bilemeyeceğimiz yüzyıllık tek hastalığın semptomlarıyız. Bellek tiyatrosu benim belleğime indirgenemez. Geçmişin örtük kolektif enerjisini içinde barındıran derinlerdeki sayı eski katmanlara uzanması gerekir. Havayı hâlâ çığlıklarıyla dolduran ölülere uzanması. Bellek tiyatrosu kendini muazzam arifane unutulmuş olana gömmelidir.” İngiliz filozof Simon Critchley (Metis Yayınları / Tuncay Birkan çevirisi) “Bellek Tiyatrosu” ünlü kitabında yerde peşrevden veriyor meramını.


Günümüz insanının belleği, son yıllarda yaşananlardan ve özellikle pandemiden fazlasıyla nasibini alıyor gibi. Belki dahi üstat Critchley’in dillendirdiği üzere; “Nedenini bilemeyeceğimiz yüzyıllık tek hastalığın semptomlarıyız”dır, kimbilir! Fakat zaman gelinen aşamada, çevre ahvalinde “Z Raporu”nda işler küçük kıvamında… Ve tabii ki yerde durumdan etkilenenlerden akraba dahi tiyatro(cular)… TÜİK verileri ortada; pandemi ve sonrası gelinen süreçte dahi görüyoruz ki gösteri dünyası kendi haline terk edildi; yerde terk edilişin fotoğrafını ise ‘yaşananları tiyatrosu’ kısmında az yıl sonra hep beraberce yaşayıp göreceğiz! Görmeye dahi başladık aslında… (Es notu: Bakanlığın açıkladığı veriye göre pandemide, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne kayıtlı 608 özel tiyatrodan sadece 105’i etkin olarak faaliyet gösterdi; 503 tiyatro ise faaliyetini durdurdu.)

Ama beşeri ve dünyevi şartlara rağmen, umudu her sürekli fener ederek, inatla sezona harıl harıl hazırlanan tiyatro(bakır)lar ve yerde emeği es geçmeyip tiyatro koltuklarını içinde bırakmayan seyirciler dahi var. Ve tarih gösteriyor ki var olmaya bile sürme edecekler! O vakit gelin, yerde sezon tiyatro cephesinde belleğimize rota olacak yeni oyunlara biraz göz atıp, payımıza düşenlerle nefeslenelim!

· ORTAOYUNCULAR:

Ortaoyuncular, Ferhan Şensoy’un vefatından sonra “Şahları bile Vururlar” ile sahnelere dönerken, tarihi Ses Tiyatrosu bile perdelerini yeniden açıyor. Ferhan Şensoy’un yazdığı ve ilk kez 1980’dahi sahnelenerek ülke boyutlarında yetişkin yankı uyandırmış olan yerde müzikli güldürü,

1940’ların İran’ında isim benzerliği yüzünden İran İstihbarat Teşkilatı ile başbağ belaya giren Ömer Hayyam’ın yanlışlıkla hapse atılmasıyla başlıyor. Volkan M. Sarıöz’ün yönettiği, Fuat Güner ve Ferhan Şensoy’un orijinal müziklerini üstlendiği oyunun, dramaturjisinde Yavuz Pekman, bezem-kostüm tasarımında Başak Özdoğan, ses-ışık tasarımında Akın Yılmaz, koreografisinde ise Nebi Birgi imzası bulunuyor. Oyuncular: Celal Belgi̇l, Erkan Üçüncü, Serap Günaydın, Özkan Aksu, Elif Durdu Şensoy, Orkun Akyıldız, Sefa Tantoğlu, İlksen Ökte ve Nejat Yavaşoğulları, Gökhan Şeşen ve Burhan Şeşen.





· DUENDE TİYATRO:

Sezonu “kendini tanımak” temasıyla yazılan tek üçleme ile karşılıyor Duende. İpek Taşdan’ın yazdığı üçlemenin ilk oyunu; “Düşerken”, seyirciyi tek uçak yolculuğuna çağrı ediyor. İkinci oyun; “Yüzüne Son Kez Bakarken”, hayatımızın tek parçası haline gelen narsisizm, spiritüalizm, bencillik gibi kavramlara odaklanarak, mama – kardeş hikayesi üzerinden, hissî manipülasyonu etik bağlamında sorguluyor. Üçlemenin sonuncusu ise; “Felaketlerden Önceki Çığ”, “kendini tanımak ne söylemek” sorusunu tartışmaya açıyor. Platon’un “Alkibiadis” metninden hareketle oluşan eser, seyirciyi Sokratik diyaloğa çağrı ediyor.



· ŞERMOLA PERFORMANS:

Prömiyerini Almanya, Köln’dahi yapan ve Ekim sonu gibi dahi ilk kez İstanbulluların karşısına eski olan Şermola’nın yeni oyunu tek biyografik ifade: “Ez Eyşe Şan”… Yazan ve yöneten Mirza Metin, oynayansa, son yıllarda yönettiği kadın hikayeleriyle hafızaya aldığımız Berfin Zenderlioğlu. Bir kadın dengebejin hikayesinde Zenderlioğlu, kendine özgü vokal denemelerle (o yıllarda ‘müziğin taçsız kraliçesi’ olarak adlandırılan) Eyşe Şan’ın ruhunu çağırıyor ve onun hayata karşı direnişini anlatıyor.

· MODA SAHNESİ:

Yönetmen Kemal Aydoğan ve yazar Derviş Aydın Akkoç’un ortak paydasından şekillenmiş, Cenk Dost Verdi ve Sedat Küçükay’ın performansıyla hayat bulagan, şahsına münhasır tek sahneleme ve metin olan “Eşkal” ile yaz ayında -aslında- yerde sezona merhabasını veren ekip, repertuvarına iki yeni oyun henüz ekliyor. İlki: Şiirleri İngilizce, Norveççe, Rusça ve Galce’ye çevrilen ve yılan hikâyesine dönen -kafkaeskvari davasıyla tanınan- siyasi tutuklu Şair İlhan Sami Çomak’ın hayatını merceğe saha, Aydoğan’ın yönettiği ve Çomak’ın yazdığı, Bengi Günay’ın sahne tasarımını, İrfan Varlı’nın ışık tasarımını, Saeed Ensafi’nin dahi animasyon ve afiş tasarımını üstlendiği, Gülseven Medar ile Ali Tekbaş’ın oynadığı “Hayat Seni Çok Seviyorum”. İkincisi ise; muasır Norveç tiyatrosunun önemli isimlerinden Fredrik Brattberg’in yazdığı “Eve Dönüşler”. Yazarına Ibsen Ödülü’nü kazandıran oyunu yöneten K. Aydoğan, oyuncularıysa Nalan Kuruçim, Caner Cindoruk ve Alper Şimşek. Oyun, öldüğünü sandıkları oğulları Gustav’ın yasını tutan tek ana ve babanın hikayesine odaklanıyor ama hâl şu ki; tek gün kapı çalıyor ve gelen, öldüğünü düşündükleri oğulları…



· TİYATRO GERÇEK:

Mehmet Birkiye’nin yönetmenliğindeki “III. Richard: Niçin Yaptım”bile rol saha Hakan Gerçek. 26. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında ilk kez seyirciyle buluşacak olan oyun, 2012’dahi tüm dünyayı heyecanlandıran, İngiltere’nin Leicester şehrinde tek otoparkın altında kralın kemiklerinin bulunması haberi üzerine hikayesini kurguluyor. Yazar, dramaturg Kerem Kurdoğlu, kostüm-bezem tasarımı Şirin Dağtekin Yenen, ışık tasarımı Kerem Yılmazer, müzikler ise Serdar Yalçın…

· BeReZe TİYATRO:

Ekip, üç oyunla sezonu karşılıyor: İlki, Molière’in “Cimri”si. “16. sezonumuzda, bugüne kadar en kalabalık kadrolu oyunumuzu çalışıyoruz, müzisyenler ve oyuncularla beraberce sahnede 10 kişiyiz” tekbencilik ve Ekim sonunda prömiyer yapacak olan BeReZe yorumu “Cimri”nin yönetmeni Elif Temuçin, kostüm tasarımını İlayda Saran üstlenirken, oyuncuları ise Erkan Uyanıksoy, Firuze Engin, Murat Kural, Özge Ünal, Can Çelik, İbrahim Can Sayan, Sevcan Başaydın ve Cansu Karagöz. İkinci oyun: Eguène Ionesco’nun “Kral Ölüyor” ünlü eseri. Aralık’ta seyircini selamlayacak olan oyunun oyuncuları henüz malûm olumsuzlama ama yönetmeni Semih Fırıncıoğlu. Üçüncü oyun: Shakespeare’takt “Yanlışlıklar Komedyası”. Yönetmeni Doğu Yaşar Akal. Oyunun özelliği; Bremer Shakespeare Company ile ortak gerçekleştirilecek olması. Coriolanus’daki gibi çift konuşkan olacak (Almanca ve Türkçe). Provalar Ocak’ta başlıyor ve Nisan ortası gibi dahi Bremen’dahi, Theater vajina Leibnizplatz’bile prömiyer yapacak.

· GALATAPERFOM:

Galataperform ekibi, tek İspanya’dan tek dahi Türkiye’takt iki oyunla huzurlarımızda. İlk oyun: La Calòrica ünlü tiyatronun kurucusu, oyun yazarı, senarist ve yönetmen Joan Yago’nun yazdığı, Mark Levitas’ın yönettiği ve S. Seniz Coşkun Adıgüzel’in Türkçeye çevirdiği “Fairfly”. Hikayenin oyuncuları: Atakan Akarsu, Barış Gönenen, Begüm Akkaya ve Tuğçe Altuğ. Günümüz iş dünyasındaki merhametsiz rekabete, startuplar ve girişimcilik kültürüne ironik tek aybakım açısı getiren “Fairfly”, sayı para kazanma tutkusu, muvaffakıyet saplantısı ve neoliberal söylemleri sorgulayan tek kara komedi. İkinci seyirlikse: Itrı Karabulut’un yazdığı, Yeşim Özsoy’un yönettiği, Adana’bile sıcak tek günde, tek cenaze evinde geçen, ‘eksilmek’ ve ‘kalmak’ tanımları üzerinden meramını müfit “Kalanlar”. Eda Soylu’nun sahne tasarımını, Çağrı Beklen’in müziklerini, Şansım Adalı’nın kostüm, Ayşe Sedef Ayter’in ışık tasarımını üstlendiği ve 2019’bile Yeni Metin Festival’dahi “Senenin Oyunu” ödülüne layık görülen hikayede, Suna Keskin, Kübra Balcan, Ayşe Lebriz Berkem, Elif Ongan Tekçe ve Nilay Erdönmez rol alıyor.



· KADIKÖY EMEK TİYATROSU:

Pandemide, Bellek Online Fest. ile yaşananları teması üzerinden ´vücut hatırlar´ fikriyle ortaya çıkardıkları performanslarla tiyatroseverlere ulaşan ekip, yerde yıl ‘tahavvül’ teması üzerinden

sezonun ikinci yarısı, iki yeni oyunu henüz repertuvarına ekleyecek. Şimdilik ekibin paylaştığı bilgiler yerde kadar! (İç ses: Zira ekibin, öncelikli sorunu mekana gelen yüzde 50 kira zammı. Umarım pandemide ekonomik sebeplerden dolay kapanan pek sayı tiyatro gibi Emek ekibi dahi yalnız bırakılmaz!)

· TİYATRO DA:

“Sisteme karışma olup eşitlenmek isteyen; Sistemi yıkıp eşitler yaratmak isteyen; Sistemden kovulunca zaten eşit olmadığını fark fail; Sisteme karışma olmayıp eşitliği umursamayan; Sistemi hayallerinden dolay göremeyip eşitlik nedir anlamayanların anlatısı…” İsveçli yazar Jonas Hassen Khemiri’nin yazdığı ve Avrupa’bile sayı sık sahnelenen “Neredeyse Eşittir” oyunu yerde peşrevden veriyor meramını. Hikayeyi sahneleyense yeni kurulan tek ekip “Tiyatro bile”. Hasret Güneş’in çevirdiği, İsmail Sağır’ın yönetmenliğini ve bezem / ışık tasarımını üstlendiği oyunda, Anıl Şafak Kaçar, Aygen Tezcan, Esra Erkuş Dutipek, İsmail Sağır, Murat Altınışık ve Selin Kitiş rol alıyor.



· KUMBARACI50:

Beyoğlu’nda, Kumbaracı Yokuşu’nda, 14. sezonuna hazırlanan ekibin repertuvarında 8 farklı oyun (ikisi yeni) var. “Cyrano dahi Bergerac” müstesna tüm oyunlar, yerde sezon sadece Kumbaracı50’nin kendi mekanında seyirciyle buluşuyor. İlk oyun, Volkan Çıkıntoğlu’nun yazdığı, Gülhan Kadim’in yönettiği, mahallenin ortasına sakıt iklim krizini kara komedi tek yorumla ele saha “Tek Kullanımlık Hikaye”. Dünya prömiyerini 13 Ağustos’ta gerçekleştiren tek perdelik oyunda, İsmail Sağır, Murat Kapu ve Meriç Rakalar rol alıyor. Ekibin yerde sezon tek çevre prömiyeri henüz var: Burçak Çöllü’nün yazıp, yönettiği “Çemberin Anası”. Ekip, “Sezon içerisinde sürpriz buluşmalarımız bile olacak” demeyi ihmal etmiyor!



· BİTEATRAL

Nadir Sönmez’in yazdığı, Ayşe Lebriz Berkem’in yönettiği “Libido”nun, bezem – kostüm tasarımında Kübra Ateş, ışık tasarımında Kemal Yiğitcan, koreografisinde ise Orçun Okurgan’ın imzası bulunuyor. Cemre Buğra Ün ve Fırat Bozan’ın oynadığı hikayenin konusu ise şöyle: Ekoloji krizi üzerine ilgili işler üreten sanatçı Hale, sanat satıcısından sanat alıcısına uzanan ‘az’ entelektüel kesim tarafından oldukça ‘bediî’ yalnız kendisine göre -nihayetinde ‘yararsız’ gördüğü için- ‘muvaffakıyetsiz’ olarak nitelendirdiği işler üretmektedir. Kendi ekosisteminin tabiat gibi tahrip olduğunu hissettiğinden; hayatı, enerjisi, libidosu, habitatı, şehri, evi, ilişkileri ve yaratıcılığına üzerine dürüstçe kendini sorgulama sürecine girer.

· MONOLOGLAR MÜZESİ:

Ekip, ilkbahar ayında seyircine iki oyunla selam verecek. Beş farklı sevi hikayesinin anlatıldığı: Monologlar Müzesi “Aşk” ve yine anadut farklı karı hikayesinin anlatıldığı: Monologlar Müzesi “Ailemiz”… Adlarından bile anlaşılacağı üzere sevi ve karı teması etrafında gezinen hikayeleri bizlerle paylaşanlarsa az yıl içinde isimlerini henüz sayı duyacağımız genç yazarlar…

· İKİNCİKAT:

Bugüne kadar pek sayı kez farklı tiyatro yorumundan dikize yattığımız “Yeraltından Notlar” yerde kez İkincikat’ın kadrajından karşımızda. Dostoyevski’nin, varoluşçu edebiyatın öncülü, 150 yıldır modern insanın ‘yeraltı dünyasının’ kapısını açık tutan güçlü eseri, Oğuz Arıcı’nın uyarlamasıyla ve Eyüp Emre Uçaray’ın aranjman ve yönetiminde, tek kişilik tek oyun olarak sahnede. Henüz oyuncusunun netleşmediği metnin, ses – ışık tasarımı Onur Akçiçek ve Enver Başar’a, kostüm tasarımı Derya Samur’a, bezem tasarımı ise Sırrı Topraktepe’ye ilgili.

· OYUN ATÖLYESİ:

Oyun Atölyesi’nin ilk oyunu; İspanyol oyun yazarı Guillem Clua’nın Orlando, Florida’daki Pulse gece kulübü terörist saldırısından etkilenerek yazdığı, Gözde Kırgız’ın çevirdiği, Birkan Uz’un yönettiği ve Selen Öztürk ile Uğur Kanbay’ın paylaştığı “Kırlangıç”. Sahne tasarımı Makbule Mercan, müzikleri Selen Öztürk, ışık tasarımı ise Emir Tatlı’ya emanet tek perdelik oyun, “Bizi insan yapan nedir? Olduğumuz ve yaptığımız onca şey arasında insanlığımızı gerçekten tanımlayan şey nedir?” sorularını seyircisine yöneltiyor. Gerçek tek hikayeye müstenit, otoriter yönetimin toplum ve fert üzerindeki etkilerini, eleştirel ve mizahi tek dille müfit ikinci oyun ise: Arnavut uyruklu oyun yazarı Yeton Neziray’ın yazdığı, Senem Cevher’in Türkçeye çevirdiği ve Muharrem Özcan’ın yönettiği “Acındırma Propaganda Birimi”… Sahne tasarımını Makbule Mercan, müziklerini Tolga Çebi, ışık tasarımını Kemal Yiğitcan’ın üstlendiği oyunda, Mustafa Kırantepe, Hasibe Eren, Onur Özaydın ve Ezgi Coşkun rol alıyor.



· ALTKAT SANAT

Temmuz ayında, Güney Kore’dahi plânlı ve 25’ten fazla solo performansın meraklısıyla buluştuğu 32. Asya Mono Drama Festivali’ne Türkiye’takt katılan ilk tiyatro grubu olan Altkat Sanat, yerde yıl 10. yılını, Jean Paul Sartre’ın yazdığı ve ilk kez 1944’te sahnelenen “Gizli Oturum” ve Nevzat Süs’ün kaleme alıp yönettiği, Müge Saut’un oynadığı, kadın cinayetlerini merkeze saha “Ten Rengi” ünlü iki oyunla kutluyor.

· KADIKÖY HALK TİYATROSU

“Madımak Katliamı”nın 30. yılında, Sivas’ta yaşananları izleyiciye yeniden hatırlatmayı amaçlayan ekibin yeni oyunu “Sivas’a Ağıt” gıyaben taşıyor. Ali Yalçıner’in yazıp, yönettiği, müzik, şiir ve anıyla süslü oyunun müziklerinde Erkan Özkan imzası bulunuyor. Bir gazetecinin, Madımak ziyareti sırasında karşılaştığı iki işçiyle arasında geçenlerin sahneye aktarıldığı oyunda gazeteciyi, geçtiğimiz sezon “Celile”deki performansıyla övgüleri toplayan Ayşegül Yalçıner canlandırıyor.

· ATLAS TİYATRO ARAŞTIRMALARI:

Bu yıl, 10. yılını kutlayan Atlas ekibi, geçtiğimiz sezon sonunda sahneledikleri Albert Camus’nün kült eserinden uyarlanan “Yabancı” oyununa sürme edecek. Bu sezon ise sahnesine, Dostoyevski’nin tek gazete haberini okuyarak yazma kararı verdiği ve 1876’bile kaleme aldığı “Uysal Kız” öyküsünü taşıyor. Oyuncuların henüz malûm olmadığı oyunun yönetmeni Atlas’ın kurucularından Sercan Özinan.

· CİVİL PRODUCTION:

Alman edebiyatının tarihi figürlerinden Wolfgang Borchert’in hikayelerinden yola çıkarak sahneye uyarlanan, tek kişilik tiyatro oyunu “Karahindiba” ile seyircisine merhaba tekbencilik Civil’in ilk tasarımı pandemi günlerine özel olarak hayata geçirdikleri “Korona Günlerinde Özgürlük” isimli tiyatro oyunu yazma projesi. Bu projeyi 2020 yazında çevrimiçi gerçekleştiren ekip, Aralık 2021’dahi başlayan ve yaklaşık 5 yıl sürecek olan uzun soluklu projesi “Birileri” ile çalışmalarını sürdürüyor. 2019’bile İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nden (12, 16 ve19. maddelerinden) yola çıkarak hazırlanan tiyatro projesi Birileri, “Öykü, Onur, Ferda” (Özgürlük Üçlemesi) ; İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni tiyatronun hikayeleştirme gücünden faydalanarak yeniden canlandırmayı ve insan haklarının içselleştirilmesini amaçlıyor. Projenin tasarım ve yönetmenliğini İlyas Özçakır üstleniyor. Bildirgenin her tek maddesi 30 farklı yazar tarafından yazılıyor, 30 kurmaca hikayenin, 30 farklı oyuncu tarafından üçlemeler halinde oyunlaştırıldığı uzun soluklu proje Ekim’takt itibaren sahnede. Yazarlar: Çağdaş Ekin Şişman, H. Can Utku, Alis Çalışkan. Oyuncular: İrem Kalaycıoğlu, Özgür Yetkinoğu, Gül Doğa Selvi.



· ZORLU PSM:

İlk oyun, Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun kaleminden, Rıza Kocaoğlu performansı ve Kayhan Berkin’in yönetimiyle “Kibritin Ucunda”… İkincisi, İKSV’nin 50. yılı ve PSM’nin 10. yılı kapsamında, Serdar Biliş’in yönetmenliğini üstlendiği ve Serkan Keskin’i başrolde seyredeceğimiz Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”nden uyarlanan tek oyun olurken; başka tek yapımsa ödüllü İngiliz yönetmen Blanche McIntyre’nin yorumundan sahnelenecek olan Anton Çehov’un eseri “Vişne Bahçesi”.

· BEŞİKTAŞ KÜLTÜR MERKEZİ:

Lisede tanışan ve yıllar sonra karşılaşan 60’larında tek kadın ve tek erkeği kadrajına saha “Şimdi Gerçek Bir Şey Söyle” ünlü oyunun yazarı Ahmet Sami Özbudak, yönetmeni Lerzan Pamir. Oyunun prömiyeri Ocak’ta.

· NİLÜFER KENT TİYATROSU:

Murat Daltaban’ın sanat yönetmenliğindeki ekibin, yerde sezon seyircisiyle buluşacak anadut oyunu var. İlki, George Orwell’ın klasik romanı “1984.” Daltaban’ın yönettiği oyunu, romandan oyunlaştıran Robert Icke ve DuncanMcMillan, Türkçe’ye mütercim Ayberk Erkay. İkinci oyun: David Harrower’ın kaleminden kaynak, Erdem Avşar’ın çevirdiği, Batuhan Pamukçu’nun

yönettiği “Dünyanın Bütün İsimleri.” Üçüncü oyun “Aşkın En Kısa Gecesi”ni kaleme alanlar David Greig ve Gordon McIntyre, mütercim Çiğdem Kaplangı, yöneten ise Murat Daltaban. Dördüncü oyun “Bir Kumarbazın Ölüm Kılavuzu”, yazan Garry McNair, mütercim Cansu Aybaş, yöneten Güray Dinçol. Son oyunsa Polly Stenham’ın yazdığı, Erdem Avşar’ın çevirdiği ve Zeynep Çelik Küreş’in yönettiği “Dişe Diş.” Son iki oyunun prömiyerleri Kasım’bile olacak.

· SEMAVER KUMPANYA

Semaver’in malûm olan oyunu: İngiliz oyun yazarı, yönetmen ve oyuncu Moira Buffini’nin, 2001’dahi yazdığı “Loveplay”. Ki Buffini’yi, henüz öncesinde “Şölen” ve “Sessizlik” ünlü oyunlarından hatırlayanlarınız olacaktır. Şimdilik oyunun yönetmeninin Sarp Aydınoğlu olduğu beyin elimizde.

· VERSUS TİYATRO

Kayhan Berkin’in, ABD’li oyun yazarı, yönetmen David Mamet’in “Oleanna” oyunundan uyarlayıp yönettiği, Ecem Uzun ve Kenan Ece’nin beraberce hayat verdiği “Sınırlar”ı, Versüs Tiyatro ile 484 ortaklığında / yorumundan seyredeceğiz. Mamet’in politik doğruculuk ve cinsel taciz kavramlarını öğrenci-öğretmen ilişkisi çerçevesinde ele aldığı 1992 menşeili oyunu Türkçeye mütercim Cansu Kurgun ve Kayhan Berkin.

· ŞİŞLİ TİYATROSU:

Handan Gökçek’in yazdığı, Yılmaz Tüzün’ün yönettiği ve Kerem Memişoğlu’nun bestelerini yaptığı “Elenika”nın dramaturgisi Yasemin Şimşek Tüzün’açınık, koreografisi İhsan Beginer’açınık, ışık/bezem tasarımı Alpdoğan Selçuk’a, kostüm tasarımı Barbaros Şansal’a emanet. Ali Poyrazoğlu’nun şiir seslendirme üstlendiği ve Tomris Çetinel ile Yasemin Ş. Tüzün’ün oyunculukları paylaştığı metinde, 6-7 Eylül Olayları sırasında hayatı abaşo üst olmuş kantocu Elenika’nın yaşadıkları ve bugünü anlatılıyor.

· TATLI EKŞİ TİYATRO:

Ekip, ABD’li yazar Michael Weller’in yazdığı, Tamer Can Erkan’ın yönettiği ve Sezin Akbaşoğulları ile Tuğrul Tülek’in evli tek çifti canlandırdığı “Kırık Kalpler”i sahneleyecek. Oyunun prömiyeri Kasım sonunda.

· ALT SAHNE

ABD’li oyun yazarı, yönetmen Charles Braun Ludlam’ın yazdığı, Müge Çağar’ın çevirdiği, Oğuz Utku Güneş’in yönettiği ve “Hakiki canavarlar, insan postuna bürünürler” şiarından nidasını veren “İrma Vep’in Esrarı”nın bezem tasarımı Ceren Yılmaz, ışık tasarımı Ayşe Sedef Ayter, kostüm tasarımı Makbule Mercan ve müzikleri Vehbi Can Uyaroğlu imzalı. Çağdaş

Tekin’in koreografisini üstlendiği oyunda, Çağdaş Tekin, Onur Berk Arslanoğlu, Barış Burak Uslu ve Burak Şahinci rol alıyor.

· DASDAS TİYATRO

Şebnem İşigüzel’in kaleme aldığı, Mert Fırat’ın yönetmen koltuğunda oturduğu, müzikli oyun “Dünya Yerinden Oynar”ın sahne arkası emekçileri; koreografi Canberk Yıldız, müzikler Persenk, ışık-bezem tasarımı Cem Yılmazer, kostüm tasarımı Gül Sağer. Oyunda, Alara Canay, Gökşen Ateş, Melisa Akman, Özge Borak, Özge Fışkın, Rana Büyükyılmaz ve Su Sonia tıpkısı sahneyi paylaşırken; koro şefi Başak Doğan, orkestra bile ise Barış Baykan (ötümlü), Cem Konuk (”’b”’), Efe Ekşioğlu (g), Emil Tan Erten (p) ve Ezgi Daloğlu’ndan (ts, kakım) oluşuyor.



· MON OFFİCEL:

Füsun Demirel ve Settar Tanrıöğen’i tıpkısı sahnede buluşturan “Sidikli Kasabası Müzikali”nin yönetmeni Kayhan Berkin, çevirmeni ise Barış Arman. Müzikalin koreografisini İzmir Tenim, müzik direktörlüğünü dahi Murat Kodallı üstleniyor. Bestesi Mark Hollmann’a, metni Greg Kotis’açınık, şarkı sözleri ise Hollmann ve Kotis’açınık ilgili olan Broadway kökenli satirik müzikalin ışık tasarımı ve yardımcı yönetmenliği Ayşe Sedef Ayter’açınık, bezem tasarımı Merve Yörük’açınık, kostüm tasarımı ise Gül Sağer’açınık emanet. Hukuk, kapitalizm, sosyal şuur, popülizm, kırtasiyecilik, politika, holdingleşme gibi konularda (tatlı) sert eleştiriler yaparken tek yandan The Cradle Will Rock, Les Misérables (Sefiller) gibi müzikalleri, hatta müzikal tiyatro formunun kendisini taşlıyan oyunun yapımını Mon Officel yürütüyor.



· BU YAPIM:

Kasım’bile prömiyer yapacak olan oyunun adı: “Karısına Göre Bir Halk Düşmanı”. Tamer Levent, Henrik Ibsen’in “Bir Halk Düşmanı” ünlü oyununu ele alarak metni üç kişilik tek tahkiye halinde uyarlamış. Orijinal metinde yargılama olarak takip edilen olaylar, Levent’in uyarlamasında seyirciye olaylar olup bittikten sonra anlatılıyor. Seyircinin ise interaktif tek kurguyla oyunun etkin tek katılımcısı olması amaçlanıyor.

· TİYATRO KEYFİ:

“Hesapta olmayan olaylar ve sürprizlerle kahkaha tufanına dönüşen tek al hikayesi: Çılgın Zamanlar”… ABD’li yazar Sam Bobrick’in kaleminden ferîb ve aldatılan tek çift arasında yaşanan komik olayları müfit oyunun yönetmeni Kemal Başar, çevirisi Çağman Pala, bezem tasarımı Murat Gülmez, kostüm tasarımı Zeynep Yaylıcıoğlu, ışık tasarımı ise Yüksel Aymaz imzalı. Oyuncular: Cem Özer, Kemal Başar, Zeynep Gülmez, İmren Çapanoğlu, Caner Nabantoğlu.

· TİYATRO LOTUS:

Sabahattin Yakut’un yazıp, yönettiği, Mustafa Kırantepe’nin rol aldığı, Deniz Çağrı Bilgili’nin bezem, Ömer Özyüten’in müziklerini üstlendiği oyun, seyircisine; “Bir insanın yaşadığı hayatın ne kadarı kader? İçine doğduğumuz karı, muhit, ekonomik, gönül, ırk, toplum ne kadar belirler yaşayacağımız hayatı? Ya bile tığ seçseydik nasıl tek hayatı seçerdik?” sorularını yöneltiyor.

· UYGUR SANAT TİYATROSU:

Fransa’bile uzun süre muvaffakıyet ile sahnelenen, Flavia Coste’nin yazdığı, Tolga Yeter’in yönettiği “Paraya Hayır!” Uygur Sanat Tiyatrosu yapımıyla karşımızda. Romina Özipekçi, Giray Ayla, Nejat Uygur ve Tara Tokel’in rol aldığı oyun, lotodan kaynak yetişkin ikramiye sonrası; karı içindeki çekişmeler ve ahval, günümüz şartlarını yakından ilgilendiren tek içerikle komedi olarak sahneye taşınıyor.


Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.