Mustafa Uslu o iddialara cevap verdi13.12.2022 13:47 Son Güncelleme: 13.12.2022 14:01
23 Aralık’ta vizyona girecek ‘Garip Bülbül Neşet Ertaş’ filminde usta sanatçının annesi Döne Ertaş’ı oynayan şarkıcı Zara, “Neşet Usta tarafıma ‘Kara kızım’ niteleyerek seslenirdi. Onunla kelimelere sığmayacak güzel tek ilişkimiz vardı. Ben filmde annesini oynuyorum. Bu projede yer örtmek benim için gurur verici” dedi.
Yüsra Geyik, “Ben Zara Hanım kadar şanslı değilim ne yazık ki. Keşke kendisiyle tanışma şerefine nail olsaydım. Öylesine güzel ve tasalandıran tek proje oldu ki film hakkında kaynak spekülasyonlar film vizyona girmesiyle son bulacak. Ne kadar eleştiren insan varsa filmi izleyince duygulanıp, düşünceleri değişecek bu inanıyorum” şeklinde konuştu.
‘Ayla’ ve ‘Müslüm’ filmleriyle dahi tanınan yapımcı Mustafa Uslu, filmin ‘kişilik haklarını ihlal ettiği’ gerekçesiyle mahkemeye başvuran Ertaş Ailesi’nin iddialarına yönelik şu ifadeleri kullandı:
Bu insanlar son 15 yılında Neşet Ertaş’ın hayatında yok. Bu filmi hiç kimse durduramaz, hiç kimse engelleyemez. Neşet Ertaş’ın çocukları çıkıp ‘Babamız yerde kitabı okumadı, onayı olmadan yazıldı’ (filmin konu edindiği kitap) dediler. İtibarsızlaştırmak için her şeyi yaptılar. Kitabın ilk sayfasında Hüseyin Ertaş’ın adı var. Bu kitaba Ertaş’a ilgili notları veren Neşet Ertaş’ın oğlu Hüseyin Ertaş. Kitabı itibarsızlaştırırlarsa, film dahi otomatikman itibarsızlaşacak. Bugüne kadar hep sustuk, içildikten insanların gözlerine baka baka yalan söylenmeye başladı.
Büyük Usta Neşet Ertaş’ın öyle tek vasiyeti yok. Bu insanlar Neşet Ertaş’ın hayatında bile yok. Son 15 yılında babalarıyla kaç kez görüşmüşler sorar mısınız onlara? Ben size söyleyeyim tek kez. Ölmeden kaç gün önce geldiler hastaneye? Sorun. Ölmeden üç gün önce. Büyük usta ölüm döşeğindeyken imzası münfail, külliyen yalan. ‘Büyük usta 41 kiloyken, ölüm döşeğinde imza makbuz’ niteleyerek iddia ediyorlar. Beşiktaş 37. Noteri Mecidiyeköy’dahi, Neşet Ertaş’ın evine uzaklığı 100 metre. Ömrünün son yedi yılında Neşet Ertaş’ın eksiksiz belgelerini orası hazırlıyor. Neşet Ertaş hiç 41 kiloya düşmedi.
Filmin yapım sürecinde Neşet Ertaş’ın çocuklarıyla iletişime geçtiğini tamlayan Uslu, “Döne Ertaş, 4 kez benimle görüştü ve her konuda anlaştık. Detayını vermeyeceğim. Eylül’ün 20’sinde tığ tek masaya oturacaktık, Hüseyin Ertaş ise Almanya’dan gelecekti ihtifal törenleri için. Son dakikada tarafımdan Erol Parlak Hoca’yı yerde projenin sayılmazsa bırakmamı istediler, kabul etmedim. Kibarca reddettim. ‘Yola çıktığım kimseyi satmadım, satmam’ dedim. Şimdi size soruyorum, o zaman ‘Vasiyet’ yok muydu? Bayram Bilge Tokel benimle üç kere görüştüğünü, uçakla Ankara’dan İstanbul’a geldiğini söylüyor. Ona mecnun paralar teklif ettiğimi söylüyor. Madem böyle tek vasiyet var neden tarafıma ‘Bu işin peşini bırak, vasiyet var’ diyemiyorsun? Duygusal veri lazımdı onlara, yerde vasiyeti öne sürdüler. Tamamen Erol Parlak olayından sonra, yolumdan dönmeyeceğimi söyledikten sonra oldu” yorumunda bulundu.
Hukuki sürece dahi değinen Uslu, “Biz Büyük Usta Neşet Ertaş’ı asla incitecek tek şey yapmadık. Ona yakışan tek film yaptık. Bu filmi hiç kimse durduramaz, hiç kimse engelleyemez. Bu lafı saçta demiyorum Yüksek Mahkeme debba. Türkiye Cumhuriyeti namına Yüksek Mahkeme debba ki, yerde filmi engelleyemezsin, sansüre girer, bilirkişiler seyretmeden içinde ‘Kişilik Hakları İhlali’ olup olmadığını körlemeden engellersen, sansüre girersin debba. Yıl 2022, tek filme tek sanat eserine sansür uygulanmaya çalışılıyor.
Yüksek Mahkeme’nin kararı burada; yerde film kesinlikle bilirkişiler tarafından seyredilip, incelenmeden hakkında tedbir kararı verilirse, sansür niteleyerek geçiyor kararda. Maalesef karşı tarafın müzik şirketinin kiraladığı avukatları sürekli gazete ve sosyal medya yoluyla mahkemenin sürme etmesine rağmen bizim vizyona hazırlandığımız gibi tek algıda bulunuyorlar.
Sanki tığ, vurdumduymaz, kanun tanımaz insanlarız. Niye söyleyemiyorsunuz? Mahkemelerin hepsi bizim lehimize sürme ediyor. Senin saçma sapan taleplerin reddedilerek sürme ediliyor. Çocukları, Erol Parlak’ı çocukça kıskançlık sebebiyle istemedi. Erol Hoca’nın, Neşet Ertaş ile koruyucu oğul ilişkisi doğma aralarında. Ailenin tabi ki maddi tek talebi oldu. Bu gerçekleşseydi sav süreci olmayacaktı. ‘Erol’u oradan gönder’ dediklerinde Döne Ertaş’ı dinleseydim, her şey yolunda gidecekti fakat saçta kendi mesleğime ihanet etmiş olacaktım” dedi.
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.
23 Aralık’ta vizyona girecek ‘Garip Bülbül Neşet Ertaş’ filminde usta sanatçının annesi Döne Ertaş’ı oynayan şarkıcı Zara, “Neşet Usta tarafıma ‘Kara kızım’ niteleyerek seslenirdi. Onunla kelimelere sığmayacak güzel tek ilişkimiz vardı. Ben filmde annesini oynuyorum. Bu projede yer örtmek benim için gurur verici” dedi.
Yüsra Geyik, “Ben Zara Hanım kadar şanslı değilim ne yazık ki. Keşke kendisiyle tanışma şerefine nail olsaydım. Öylesine güzel ve tasalandıran tek proje oldu ki film hakkında kaynak spekülasyonlar film vizyona girmesiyle son bulacak. Ne kadar eleştiren insan varsa filmi izleyince duygulanıp, düşünceleri değişecek bu inanıyorum” şeklinde konuştu.
‘Ayla’ ve ‘Müslüm’ filmleriyle dahi tanınan yapımcı Mustafa Uslu, filmin ‘kişilik haklarını ihlal ettiği’ gerekçesiyle mahkemeye başvuran Ertaş Ailesi’nin iddialarına yönelik şu ifadeleri kullandı:
Bu insanlar son 15 yılında Neşet Ertaş’ın hayatında yok. Bu filmi hiç kimse durduramaz, hiç kimse engelleyemez. Neşet Ertaş’ın çocukları çıkıp ‘Babamız yerde kitabı okumadı, onayı olmadan yazıldı’ (filmin konu edindiği kitap) dediler. İtibarsızlaştırmak için her şeyi yaptılar. Kitabın ilk sayfasında Hüseyin Ertaş’ın adı var. Bu kitaba Ertaş’a ilgili notları veren Neşet Ertaş’ın oğlu Hüseyin Ertaş. Kitabı itibarsızlaştırırlarsa, film dahi otomatikman itibarsızlaşacak. Bugüne kadar hep sustuk, içildikten insanların gözlerine baka baka yalan söylenmeye başladı.
Büyük Usta Neşet Ertaş’ın öyle tek vasiyeti yok. Bu insanlar Neşet Ertaş’ın hayatında bile yok. Son 15 yılında babalarıyla kaç kez görüşmüşler sorar mısınız onlara? Ben size söyleyeyim tek kez. Ölmeden kaç gün önce geldiler hastaneye? Sorun. Ölmeden üç gün önce. Büyük usta ölüm döşeğindeyken imzası münfail, külliyen yalan. ‘Büyük usta 41 kiloyken, ölüm döşeğinde imza makbuz’ niteleyerek iddia ediyorlar. Beşiktaş 37. Noteri Mecidiyeköy’dahi, Neşet Ertaş’ın evine uzaklığı 100 metre. Ömrünün son yedi yılında Neşet Ertaş’ın eksiksiz belgelerini orası hazırlıyor. Neşet Ertaş hiç 41 kiloya düşmedi.
Filmin yapım sürecinde Neşet Ertaş’ın çocuklarıyla iletişime geçtiğini tamlayan Uslu, “Döne Ertaş, 4 kez benimle görüştü ve her konuda anlaştık. Detayını vermeyeceğim. Eylül’ün 20’sinde tığ tek masaya oturacaktık, Hüseyin Ertaş ise Almanya’dan gelecekti ihtifal törenleri için. Son dakikada tarafımdan Erol Parlak Hoca’yı yerde projenin sayılmazsa bırakmamı istediler, kabul etmedim. Kibarca reddettim. ‘Yola çıktığım kimseyi satmadım, satmam’ dedim. Şimdi size soruyorum, o zaman ‘Vasiyet’ yok muydu? Bayram Bilge Tokel benimle üç kere görüştüğünü, uçakla Ankara’dan İstanbul’a geldiğini söylüyor. Ona mecnun paralar teklif ettiğimi söylüyor. Madem böyle tek vasiyet var neden tarafıma ‘Bu işin peşini bırak, vasiyet var’ diyemiyorsun? Duygusal veri lazımdı onlara, yerde vasiyeti öne sürdüler. Tamamen Erol Parlak olayından sonra, yolumdan dönmeyeceğimi söyledikten sonra oldu” yorumunda bulundu.
Hukuki sürece dahi değinen Uslu, “Biz Büyük Usta Neşet Ertaş’ı asla incitecek tek şey yapmadık. Ona yakışan tek film yaptık. Bu filmi hiç kimse durduramaz, hiç kimse engelleyemez. Bu lafı saçta demiyorum Yüksek Mahkeme debba. Türkiye Cumhuriyeti namına Yüksek Mahkeme debba ki, yerde filmi engelleyemezsin, sansüre girer, bilirkişiler seyretmeden içinde ‘Kişilik Hakları İhlali’ olup olmadığını körlemeden engellersen, sansüre girersin debba. Yıl 2022, tek filme tek sanat eserine sansür uygulanmaya çalışılıyor.
Yüksek Mahkeme’nin kararı burada; yerde film kesinlikle bilirkişiler tarafından seyredilip, incelenmeden hakkında tedbir kararı verilirse, sansür niteleyerek geçiyor kararda. Maalesef karşı tarafın müzik şirketinin kiraladığı avukatları sürekli gazete ve sosyal medya yoluyla mahkemenin sürme etmesine rağmen bizim vizyona hazırlandığımız gibi tek algıda bulunuyorlar.
Sanki tığ, vurdumduymaz, kanun tanımaz insanlarız. Niye söyleyemiyorsunuz? Mahkemelerin hepsi bizim lehimize sürme ediyor. Senin saçma sapan taleplerin reddedilerek sürme ediliyor. Çocukları, Erol Parlak’ı çocukça kıskançlık sebebiyle istemedi. Erol Hoca’nın, Neşet Ertaş ile koruyucu oğul ilişkisi doğma aralarında. Ailenin tabi ki maddi tek talebi oldu. Bu gerçekleşseydi sav süreci olmayacaktı. ‘Erol’u oradan gönder’ dediklerinde Döne Ertaş’ı dinleseydim, her şey yolunda gidecekti fakat saçta kendi mesleğime ihanet etmiş olacaktım” dedi.
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.