Kiel’den “Tatort” tekrarı
Borowski tehlikede – Lars Eidinger kadın katili olarak geri dönüyor
Toplu katille ilk ismen konuşan: Klaus Borowski (Axel Milberg, solda) kaçan mahkum Kai Korthals (Lars Eidinger) ile konuşuyor
© NDR/Thorsten Jander/ARD
Lars Eidinger, Kiel’in “suç mahallinde” iki kez psikopat olarak göründü. “Borowski ve İyi Adam” üçlemeyi tamamlıyor ve müfettişin hayatını tehlikeye atıyor. ARD davayı 2021’den itibaren tekrarlıyor.
Sorun ne?
Kiel hapishanesindeki isyan sırasında bir mahkum kaçar. Bu kişi, Müfettiş Klaus Borowski’nin (Axel Milberg) uzun süre avladığı ve sonunda parmaklıklar ardına attığı kadın katil Kai Korthals’tır (Lars Eidinger). Şimdi arkasında kan izi bırakarak Kiel’de dolaşıyor ve Borowski ile temas kurmaya çalışıyor. Mila Şahin’in (Almila Bagriacık) da kendisini büyük bir tehlikenin içinde bulduğu bir kedi-fare oyunu gelişir.
Bu “suç mahalli” neden buna değer?
Onun gibi bir kötü adam nadiren Alman televizyonunda görünür. Lars Eidinger’in canlandırdığı Kai Korthals, Hannibal Lecter ya da saç stilini paylaştığı “No Country for Old Men” filminden Anton Chigurh gibi psikopatlarla rekabet edebiliyor. 2012 yılında “Tatort: Borowski ve Sessiz Misafir” filminde ilk kez sahneye çıkan Korthals, çaresiz bir şefkat arayışı içinde kadınların dairelerine girerek ve sevgisine karşılık vermezlerse onları öldürerek izleyiciyi dehşete düşürdü. Bölümün sonunda kaçmayı başardı ve üç yıl sonra “Borowski ve Sessiz Konuğun Dönüşü”nde yeniden bir araya geldi. Bu kez müfettişin arkadaşı psikolog Frieda Jung (Maren Eggert) kurbanlar arasındaydı. Hayatta kaldı ama ilişki sona erdi ve bu da davayı Bourne için kişisel hale getirdi.
2021’deki son film “Borowski ve İyi Adam” bu ikisinin ne kadar yakından bağlantılı olduğunu gösteriyor: polis memuru ve suçlu. Aynı madalyonun iki yüzü gibi görünüyorlar. Kim iyi, kim kötü; Borowski’ye göre bu kategoriler bulanık. Özellikle de roller tersine döndüğü için: Genellikle dolandırıcıları avlayan kişi, birdenbire avlanan kişi haline gelir.
Ne rahatsız ediyor?
Bu, harika başlayan bir üçlemeye son vermek anlamına geliyor. Ama ne yazık ki final biraz başarısız oldu. Bu esas olarak mantıksız olay örgüsünden kaynaklanmaktadır: Kurgusal hikayelere izin verilmesi gereken tüm özgürlüğe rağmen: biraz mantık ve anlaşılırlığın zararı olmaz. Kai Korthals’ın apartman dairelerine istediği gibi girip çıktığını ilk iki filmden zaten biliyorduk. Ancak Kiel’in her yerinde aranan katilin şehirde özgürce dolaşabilmesi ve hatta rahatsız edilmeden polis merkezine girebilmesi gerçeği, bu biraz fazla iyi bir şey. Son sahne, zorlama dramasıyla zirveye çıkıyor.
Komiserler mi?
Borowski tüm bölüm boyunca garip bir şekilde ilgisiz ve pasif davranıyor; bu da Mila Şahin’i rahatsız ediyor: Meslektaşını “İşini kurallara göre yapıyorsun” diye suçluyor. Ama uzun zamandır tamamen farklı, entelektüel ve felsefi alanlarda geziniyor: “Onun dünyadan kaybolmasını istiyorum. O artık yok” diye mırıldanıyor. Bölümün adı Bourne ve İyi Adam’dır, ancak öncelikle dünyadaki kötülüğün varlığıyla ilgilidir. Yalnızca hayranlıkla “Mary Poppins” adını verdiği yeni hizmetçisi onu gerçeğe döndürmeyi başarır.
Açmak mı kapatmak mı?
Bu, Borowski’nin Lars Eidinger’la oynadığı üç “suç sahnesi” arasında en zayıfı olsa da, film yine de görülmeye değer. Öyleyse dinleyin, yine de tekrarlamaya değer.
“Tatort” bölümü “Borowski and the Good Man” ilk kez 3 Ekim 2021’de yayınlandı. ARD, filmi 27 Ekim Cuma saat 22:20’de tekrarlayacak.
Kiel komisyon üyeleri Borowski ve Şahin de şu vakaları araştırdı:
#Konular
Borowski tehlikede – Lars Eidinger kadın katili olarak geri dönüyor
Toplu katille ilk ismen konuşan: Klaus Borowski (Axel Milberg, solda) kaçan mahkum Kai Korthals (Lars Eidinger) ile konuşuyor
© NDR/Thorsten Jander/ARD
Lars Eidinger, Kiel’in “suç mahallinde” iki kez psikopat olarak göründü. “Borowski ve İyi Adam” üçlemeyi tamamlıyor ve müfettişin hayatını tehlikeye atıyor. ARD davayı 2021’den itibaren tekrarlıyor.
- 5 üzerinden 3 puan
- Lars Eidinger’in canlandırdığı kadın katil Korthals’ı konu alan üçlemenin sonu, yüksek beklentileri pek karşılayamıyor.
Sorun ne?
Kiel hapishanesindeki isyan sırasında bir mahkum kaçar. Bu kişi, Müfettiş Klaus Borowski’nin (Axel Milberg) uzun süre avladığı ve sonunda parmaklıklar ardına attığı kadın katil Kai Korthals’tır (Lars Eidinger). Şimdi arkasında kan izi bırakarak Kiel’de dolaşıyor ve Borowski ile temas kurmaya çalışıyor. Mila Şahin’in (Almila Bagriacık) da kendisini büyük bir tehlikenin içinde bulduğu bir kedi-fare oyunu gelişir.
Bu “suç mahalli” neden buna değer?
Onun gibi bir kötü adam nadiren Alman televizyonunda görünür. Lars Eidinger’in canlandırdığı Kai Korthals, Hannibal Lecter ya da saç stilini paylaştığı “No Country for Old Men” filminden Anton Chigurh gibi psikopatlarla rekabet edebiliyor. 2012 yılında “Tatort: Borowski ve Sessiz Misafir” filminde ilk kez sahneye çıkan Korthals, çaresiz bir şefkat arayışı içinde kadınların dairelerine girerek ve sevgisine karşılık vermezlerse onları öldürerek izleyiciyi dehşete düşürdü. Bölümün sonunda kaçmayı başardı ve üç yıl sonra “Borowski ve Sessiz Konuğun Dönüşü”nde yeniden bir araya geldi. Bu kez müfettişin arkadaşı psikolog Frieda Jung (Maren Eggert) kurbanlar arasındaydı. Hayatta kaldı ama ilişki sona erdi ve bu da davayı Bourne için kişisel hale getirdi.
2021’deki son film “Borowski ve İyi Adam” bu ikisinin ne kadar yakından bağlantılı olduğunu gösteriyor: polis memuru ve suçlu. Aynı madalyonun iki yüzü gibi görünüyorlar. Kim iyi, kim kötü; Borowski’ye göre bu kategoriler bulanık. Özellikle de roller tersine döndüğü için: Genellikle dolandırıcıları avlayan kişi, birdenbire avlanan kişi haline gelir.
Ne rahatsız ediyor?
Bu, harika başlayan bir üçlemeye son vermek anlamına geliyor. Ama ne yazık ki final biraz başarısız oldu. Bu esas olarak mantıksız olay örgüsünden kaynaklanmaktadır: Kurgusal hikayelere izin verilmesi gereken tüm özgürlüğe rağmen: biraz mantık ve anlaşılırlığın zararı olmaz. Kai Korthals’ın apartman dairelerine istediği gibi girip çıktığını ilk iki filmden zaten biliyorduk. Ancak Kiel’in her yerinde aranan katilin şehirde özgürce dolaşabilmesi ve hatta rahatsız edilmeden polis merkezine girebilmesi gerçeği, bu biraz fazla iyi bir şey. Son sahne, zorlama dramasıyla zirveye çıkıyor.
Komiserler mi?
Borowski tüm bölüm boyunca garip bir şekilde ilgisiz ve pasif davranıyor; bu da Mila Şahin’i rahatsız ediyor: Meslektaşını “İşini kurallara göre yapıyorsun” diye suçluyor. Ama uzun zamandır tamamen farklı, entelektüel ve felsefi alanlarda geziniyor: “Onun dünyadan kaybolmasını istiyorum. O artık yok” diye mırıldanıyor. Bölümün adı Bourne ve İyi Adam’dır, ancak öncelikle dünyadaki kötülüğün varlığıyla ilgilidir. Yalnızca hayranlıkla “Mary Poppins” adını verdiği yeni hizmetçisi onu gerçeğe döndürmeyi başarır.
Açmak mı kapatmak mı?
Bu, Borowski’nin Lars Eidinger’la oynadığı üç “suç sahnesi” arasında en zayıfı olsa da, film yine de görülmeye değer. Öyleyse dinleyin, yine de tekrarlamaya değer.
“Tatort” bölümü “Borowski and the Good Man” ilk kez 3 Ekim 2021’de yayınlandı. ARD, filmi 27 Ekim Cuma saat 22:20’de tekrarlayacak.
Kiel komisyon üyeleri Borowski ve Şahin de şu vakaları araştırdı:
#Konular