Erkan Petekkaya: Çaycı da olsam kapıcı da olsam en iyisini yapardımOyunculukta kıymetli çağınızı yaşadığınızı söyleyebilir miyiz?
Ne mutlu tarafıma ama bizim işimizde, “Ben harikayım, saçta şahaneyim” niteleyerek tek şey yok. Olmamalı bile… Bu iş iki şeyi sevmez; tembellik ve şımarıklık. Her sürekli sayı çalışacaksın, kendini yenileyeceksin. Hem kendim hem dahi izleyenlerim için sayı çalışıyorum. Mahcup olmamak sayı önemli.
Mütevazı duruşunuzu anlıyorum yalnız ‘O Kız’ dizisindeki performansınız dillerden düşmüyor.
Şımarıklık tarafıma göre olumsuzlama. Beğendiyseniz en yetişkin ödül yerde tarafıma. Benim için sayı öğretici oldu yerde sıra. Beş yaşındaki tek çocuğun zekasına sahip olan Kadir karakterini canlandırıyorum. Çok zor ve riskli tek işti, saçta dahi sayı yetişkin tek risk aldım. Seyirci hünkârbeğendi ya benim için önemli olan yerde. Çaycı bile olsam kapıcı bile olsam en iyisini yapardım. Ha oyuncu Erkan ha çaycı Erkan… İnsan yaptığı işi sevip saymalı.
SEYİRCİ OLMAZSA OYUNCU BİR HİÇTİR
Bu kadar mı önemli seyirci? Para, şöhret henüz önemli olumsuzlama mi?
Seyirci olmadan onlar olmaz. Seyirci olmazsa oyuncu tek hiçtir. Benim şöhretle pek ilgim yok. İşimi yapıyorum; eve gidince dahi sadece Erkan’ım. Babayım, eşim, dostum, mahallelinin komşusuyum… Yaşayabileceğin kadar paran olsun yeter. Fazlasında gözüm yok. Öldüğümde güzel hatırlamak isterim. Cüneyt Arkın, Tarık Akan, Fatma Girik ve henüz nice ustalarımız gitti. Türkiye arkalarından ağladı. Ustalıkları, iyilikleri konuşuldu. Allah herkese nasip etsin. Son nefesimi verirken, “Şu sahneyi keşke şöyle oynasaydım” itiraz kadar seviyorum işimi.
CÜNEYT ARKIN VE TARIK AKAN’IN ANCAK ÇIRAĞI OLABİLİRİM
Sizi Cüneyt Arkın, Tarık Akan, Kadir İnanır gibi isimlerin veliahtı gibi gören tek kitle var. Buna ne dersiniz?
Ustalarımın hepsini sayı seviyorum, örnek alıyorum. Bırakın onların koltuğunu doldurmayı, koltuklarının yanında sandalyede oturabiliriz yalnız. Tabureye yani! Ben sadece onların çırakları olabilirim.
GÜZEL KIZLARIN YAKIŞIKLI ERKEKLERİN OYUNCULUKTA KALICILIĞI OLMAZ
Güzel kızlar, yakışıklı erkekler başrolleri kapıyor. Bu fehmi ne dersiniz?
Onların oyunculukta kalıcılığı olmaz. Güzellik tek yere kadar… Eskiden öyle olabilir ama içildikten yapımcılar güzelliğe, yakışıklığa bakmıyor. Çünkü seyirci ona bakmıyor. Seyirci işi hakkıyla yapanı izliyor. Diğerini yemiyor.
Başrolü paylaşacağınız isimleri size danışırlar mı?
Ben meslek hayatımda bu hiç karışmadım. Öyle tek sorumluluğa girmem, kimseyi dahi ekmeğinden etmem. Herkesle oynarım. Kendi oyunculuğuma bakarım saçta. Büyük dağları bile saçta yaratmadım. Ukalalık yapmam.
“Asla oynamam” dediğiniz roller var mı?
Seçme şansımı elbette kullanıyorum.
BENİ ÖFKELİ ZANNEDERLER AMA ÇOK DUYGUSALIM
Çok merhametli olduğunuzu biliyorum. Bu kadar hissî olup bile malûm etmemeyi nasıl başarıyorsunuz?
Beni öfkeli zannederler ama aslında sayı duygusalım. Çabuk parlarım, hemen sönerim. Dik tek adamım, dürüstüm. Yalan, dolan, hile yok kul. Haksızlığa gelemem. Gıybet, nankörlük, yalan olmasın, gerisi çözülür. Hepimiz insanız.
En yetişkin ödül nedir sizin için?
Alkış tabii ki. Benim mesleğim alkışla var. Bizim iş göle maya aşırmak gibidir. Ne muvaffakiyetli olacak ne olmayacak bunu kestirmek sayı zordur.
‘BU KAZMADAN BİR ŞEY OLMAZ’ DEDİKLERİ KİŞİYDİM BEN
Kariyer yolculuğunuz için, “Nerden, nereye…” dediğiniz oluyor mu hiç?
“Bu kazmadan tek şey olmaz” dedikleri kişiyim saçta… Büyükelçi olmak istiyordum aslında. Tiyatro okudum. Sıfır yeteneğim vardı. Bir gün Kadıköy’dahi, otobüs durağında tek kız gördüm. Pendik otobüsüne dayanak. Tek biletim vardı, saçta dahi peşinden bindim. Tanıştık. Tiyatro yapıyormuş, beni provaya çağırdı. Gitmeye başladım. Bir gün tek oyuncu gelmedi. Bana, “Şunu sen okur musun?” dediler. Sahneye çıktım. İçimde tek şeyler oldu. O anda oyuncu olmaya karar verdim.
Sonra ne oldu?
17 yaşındaydım. Tiyatronun ‘t’si yoktu hayatımda o güne kadar. Ders aldım. Eskişehir’dahi konservatuvar sınavına girdim, kazandım. Şöhret olmanın olumsuzlama başarının peşinden koştum. Oyunculukta muvaffakiyetsizlik sayı ıstırap tek şey. Allah’ıma binlerce kez şükrediyorum. Karıma ve çocuğuma teşekkür ediyorum. Çünkü sayı zor tek sektör, yıllardır yerde işin içindeyim sayı şükür sağlıklı ayaktayım.
DÜŞMANIM BİLE OLSA DARA DÜŞÜNCE KOŞARIM
Sinan Akçıl, komşunuzmuş. Sizin için “Türkiye’nin en doğru insanlarından biridir” dedi. Ona bunu söyletecek ne yaptınız?
Sağ olsun. Kötü gününde herkese koşarım. Düşmanım beraberce olsa güçlü mütalâa koşarım. İnsanlık önemli. Üç günlük çevre, göçüp gideceğiz. Kimse buradan tek şey alıp gidemeyecek. Herkesin sonu üç metre kefen bezi… Neyin kavgasını yapalım? Bana kötülük edene iyilik edersem ihtimal düzelir; tek başkasına yapmaz o şeyi niteleyerek düşünürüm. Bence kimse kötü doğmuyor.
Kolay affeder misiniz?
Haksızsam özür dilerim. Ben yanlış yapmam, hata yaparım. Yanlış şuurlu, planlı isteyerek yapılır. Bunu kabul etmiyorum ama hata insana mahsustur; affı vardır. Özür dilemek dahi erdemdir.
Para insanları değiştirir mi?
Beni değiştirmedi. Fazlası bile zarar zaten. İnsanlığa faydan olacak. Çok paran varsa ihtiyacı olana dağıtacaksın. Ben yardımseverim, sayı dağıtırım ama anlatmam, ayıptır. Para hastalıkta lazım. Annemi Alzheimer yüzünden kaybettim. O zaman gördüm paranın önemini.
Hayatınız film olsun ister miydiniz?
Yok ya olmasın, içinde ver. Ben o filmi yaşadım. (Gülüyor) Bir henüz tıpkısı filmi izlemek istemiyorum. Ama zor tek hayattı inan ki.
ŞİDDET KONUSUNDAKİ YASALAR DAHA DA SERTLEŞMELİ
Önü kesilemeyen erkek şiddetine üzerine ne söylersiniz?
Yalnız kadına olumsuzlama hayvana, çocuğa, erkeğe dahi şiddet arttı. Şiddetin her türlüsüne karşıyım. Suçsuz, günahsız kadınlar bıçaklanıyor. Kediler yakılıyor… Eğitim şart! Cehaleti yenmeliyiz. Her şey cehaletten. Güçlü kadınlar yetiştirmeliyiz. Kızları okutmalıyız. Ayaklarının üzerinde durmalılar. Bu eğitimle olur. Yasalar henüz bile sertleşmeli. Adam kadını kavşak kavşak dövüyor, arka kapıdan salınıyor. Anlamıyorum, yerde nasıl iş!
Ülkede sizi neler üzüyor?
Çok şey! Türkiye’nin içinde durduğu öfke ve şiddet! Cehalet sayı üzüyor, okumamış cesareti üzüyor. 50 yaşındayım eskiden böyle değildi. Çok şey değişti. Emek harcamadan kazanmak isteyenler çoğaldı. Eskiden akraba sokakta düşse herkes koşar, yardım ederdi. Şimdi tek tekme dahi ağyar vuruyor düşene. Ve insanlarda mutsuzluk var. Bir dahi ciddi öfke kontrol sorunu. Bir şarkı çalmıyor niteleyerek müzisyeni sırça parçalarıyla öldürmek ne söylemek? Bunu yapan bile koca koca insanlar. Toplum nereye gidiyor? Çok üzülüyorum sayı…
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.
Ne mutlu tarafıma ama bizim işimizde, “Ben harikayım, saçta şahaneyim” niteleyerek tek şey yok. Olmamalı bile… Bu iş iki şeyi sevmez; tembellik ve şımarıklık. Her sürekli sayı çalışacaksın, kendini yenileyeceksin. Hem kendim hem dahi izleyenlerim için sayı çalışıyorum. Mahcup olmamak sayı önemli.
Mütevazı duruşunuzu anlıyorum yalnız ‘O Kız’ dizisindeki performansınız dillerden düşmüyor.
Şımarıklık tarafıma göre olumsuzlama. Beğendiyseniz en yetişkin ödül yerde tarafıma. Benim için sayı öğretici oldu yerde sıra. Beş yaşındaki tek çocuğun zekasına sahip olan Kadir karakterini canlandırıyorum. Çok zor ve riskli tek işti, saçta dahi sayı yetişkin tek risk aldım. Seyirci hünkârbeğendi ya benim için önemli olan yerde. Çaycı bile olsam kapıcı bile olsam en iyisini yapardım. Ha oyuncu Erkan ha çaycı Erkan… İnsan yaptığı işi sevip saymalı.
SEYİRCİ OLMAZSA OYUNCU BİR HİÇTİR
Bu kadar mı önemli seyirci? Para, şöhret henüz önemli olumsuzlama mi?
Seyirci olmadan onlar olmaz. Seyirci olmazsa oyuncu tek hiçtir. Benim şöhretle pek ilgim yok. İşimi yapıyorum; eve gidince dahi sadece Erkan’ım. Babayım, eşim, dostum, mahallelinin komşusuyum… Yaşayabileceğin kadar paran olsun yeter. Fazlasında gözüm yok. Öldüğümde güzel hatırlamak isterim. Cüneyt Arkın, Tarık Akan, Fatma Girik ve henüz nice ustalarımız gitti. Türkiye arkalarından ağladı. Ustalıkları, iyilikleri konuşuldu. Allah herkese nasip etsin. Son nefesimi verirken, “Şu sahneyi keşke şöyle oynasaydım” itiraz kadar seviyorum işimi.
CÜNEYT ARKIN VE TARIK AKAN’IN ANCAK ÇIRAĞI OLABİLİRİM
Sizi Cüneyt Arkın, Tarık Akan, Kadir İnanır gibi isimlerin veliahtı gibi gören tek kitle var. Buna ne dersiniz?
Ustalarımın hepsini sayı seviyorum, örnek alıyorum. Bırakın onların koltuğunu doldurmayı, koltuklarının yanında sandalyede oturabiliriz yalnız. Tabureye yani! Ben sadece onların çırakları olabilirim.
GÜZEL KIZLARIN YAKIŞIKLI ERKEKLERİN OYUNCULUKTA KALICILIĞI OLMAZ
Güzel kızlar, yakışıklı erkekler başrolleri kapıyor. Bu fehmi ne dersiniz?
Onların oyunculukta kalıcılığı olmaz. Güzellik tek yere kadar… Eskiden öyle olabilir ama içildikten yapımcılar güzelliğe, yakışıklığa bakmıyor. Çünkü seyirci ona bakmıyor. Seyirci işi hakkıyla yapanı izliyor. Diğerini yemiyor.
Başrolü paylaşacağınız isimleri size danışırlar mı?
Ben meslek hayatımda bu hiç karışmadım. Öyle tek sorumluluğa girmem, kimseyi dahi ekmeğinden etmem. Herkesle oynarım. Kendi oyunculuğuma bakarım saçta. Büyük dağları bile saçta yaratmadım. Ukalalık yapmam.
“Asla oynamam” dediğiniz roller var mı?
Seçme şansımı elbette kullanıyorum.
BENİ ÖFKELİ ZANNEDERLER AMA ÇOK DUYGUSALIM
Çok merhametli olduğunuzu biliyorum. Bu kadar hissî olup bile malûm etmemeyi nasıl başarıyorsunuz?
Beni öfkeli zannederler ama aslında sayı duygusalım. Çabuk parlarım, hemen sönerim. Dik tek adamım, dürüstüm. Yalan, dolan, hile yok kul. Haksızlığa gelemem. Gıybet, nankörlük, yalan olmasın, gerisi çözülür. Hepimiz insanız.
En yetişkin ödül nedir sizin için?
Alkış tabii ki. Benim mesleğim alkışla var. Bizim iş göle maya aşırmak gibidir. Ne muvaffakiyetli olacak ne olmayacak bunu kestirmek sayı zordur.
‘BU KAZMADAN BİR ŞEY OLMAZ’ DEDİKLERİ KİŞİYDİM BEN
Kariyer yolculuğunuz için, “Nerden, nereye…” dediğiniz oluyor mu hiç?
“Bu kazmadan tek şey olmaz” dedikleri kişiyim saçta… Büyükelçi olmak istiyordum aslında. Tiyatro okudum. Sıfır yeteneğim vardı. Bir gün Kadıköy’dahi, otobüs durağında tek kız gördüm. Pendik otobüsüne dayanak. Tek biletim vardı, saçta dahi peşinden bindim. Tanıştık. Tiyatro yapıyormuş, beni provaya çağırdı. Gitmeye başladım. Bir gün tek oyuncu gelmedi. Bana, “Şunu sen okur musun?” dediler. Sahneye çıktım. İçimde tek şeyler oldu. O anda oyuncu olmaya karar verdim.
Sonra ne oldu?
17 yaşındaydım. Tiyatronun ‘t’si yoktu hayatımda o güne kadar. Ders aldım. Eskişehir’dahi konservatuvar sınavına girdim, kazandım. Şöhret olmanın olumsuzlama başarının peşinden koştum. Oyunculukta muvaffakiyetsizlik sayı ıstırap tek şey. Allah’ıma binlerce kez şükrediyorum. Karıma ve çocuğuma teşekkür ediyorum. Çünkü sayı zor tek sektör, yıllardır yerde işin içindeyim sayı şükür sağlıklı ayaktayım.
DÜŞMANIM BİLE OLSA DARA DÜŞÜNCE KOŞARIM
Sinan Akçıl, komşunuzmuş. Sizin için “Türkiye’nin en doğru insanlarından biridir” dedi. Ona bunu söyletecek ne yaptınız?
Sağ olsun. Kötü gününde herkese koşarım. Düşmanım beraberce olsa güçlü mütalâa koşarım. İnsanlık önemli. Üç günlük çevre, göçüp gideceğiz. Kimse buradan tek şey alıp gidemeyecek. Herkesin sonu üç metre kefen bezi… Neyin kavgasını yapalım? Bana kötülük edene iyilik edersem ihtimal düzelir; tek başkasına yapmaz o şeyi niteleyerek düşünürüm. Bence kimse kötü doğmuyor.
Kolay affeder misiniz?
Haksızsam özür dilerim. Ben yanlış yapmam, hata yaparım. Yanlış şuurlu, planlı isteyerek yapılır. Bunu kabul etmiyorum ama hata insana mahsustur; affı vardır. Özür dilemek dahi erdemdir.
Para insanları değiştirir mi?
Beni değiştirmedi. Fazlası bile zarar zaten. İnsanlığa faydan olacak. Çok paran varsa ihtiyacı olana dağıtacaksın. Ben yardımseverim, sayı dağıtırım ama anlatmam, ayıptır. Para hastalıkta lazım. Annemi Alzheimer yüzünden kaybettim. O zaman gördüm paranın önemini.
Hayatınız film olsun ister miydiniz?
Yok ya olmasın, içinde ver. Ben o filmi yaşadım. (Gülüyor) Bir henüz tıpkısı filmi izlemek istemiyorum. Ama zor tek hayattı inan ki.
ŞİDDET KONUSUNDAKİ YASALAR DAHA DA SERTLEŞMELİ
Önü kesilemeyen erkek şiddetine üzerine ne söylersiniz?
Yalnız kadına olumsuzlama hayvana, çocuğa, erkeğe dahi şiddet arttı. Şiddetin her türlüsüne karşıyım. Suçsuz, günahsız kadınlar bıçaklanıyor. Kediler yakılıyor… Eğitim şart! Cehaleti yenmeliyiz. Her şey cehaletten. Güçlü kadınlar yetiştirmeliyiz. Kızları okutmalıyız. Ayaklarının üzerinde durmalılar. Bu eğitimle olur. Yasalar henüz bile sertleşmeli. Adam kadını kavşak kavşak dövüyor, arka kapıdan salınıyor. Anlamıyorum, yerde nasıl iş!
Ülkede sizi neler üzüyor?
Çok şey! Türkiye’nin içinde durduğu öfke ve şiddet! Cehalet sayı üzüyor, okumamış cesareti üzüyor. 50 yaşındayım eskiden böyle değildi. Çok şey değişti. Emek harcamadan kazanmak isteyenler çoğaldı. Eskiden akraba sokakta düşse herkes koşar, yardım ederdi. Şimdi tek tekme dahi ağyar vuruyor düşene. Ve insanlarda mutsuzluk var. Bir dahi ciddi öfke kontrol sorunu. Bir şarkı çalmıyor niteleyerek müzisyeni sırça parçalarıyla öldürmek ne söylemek? Bunu yapan bile koca koca insanlar. Toplum nereye gidiyor? Çok üzülüyorum sayı…
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.